baharatlı kıyma ne demek?
Force meat.
force
- Sıkıştırmak, baskı yapmak
- Çabuklaştırmak
- Yükseltmek (fiyat)
- Serada yetiştirmek
- Güç, kuvvet, kudret
- Zorlamak, mecbur etmek
- Şiddet, baskı
- Zor
- Hüküm, tesir
- Zorlamak, icbar etmek, mecbur etmek
baharatlı alman sosisi
Frankfurter.
baharatlı domates sosu
Catsup.
kıyma
- Kıymak işi.
- Çekilmiş et.
- Küçük kuşbaşı etlerden kavrularak yapılmış kışlık kavurma.
Chopping up.
Mincing.
Ground beef.
Ground meat.
Minced meat.
Hamburger.
Mince.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
baharatlı alman sosisibaharatlı domates sosubaharatlı hint salçasıbaharatlı şarapbaharatlı turşubaharatlıbaharatlı ve acılıbaharatlı ve acılı pişirmekbaharatlılıkbaharatlandırmabaharatlandırmakbaharatbaharat koymakbaharat sosubaharat torbasıbaharat yolukıymakıyma makinesikıymaçkıymakkıymalıkıymalı börekkıymalı ıspanakkıymalı makarnakıymalı pidekıymalı ve domates soslu sandviçkıyakıyacıkıyadkıyadetkıyafet