baggage ne demek?
- Bagaj
- Valiz
- Yolcu eşyası
- Şımarık kadın
- Hafifmeşrep kadın
- Ordu ağırlığı, ordu yükü
- Işvebaz kız, canlı genç kadın
- Sevimsiz yaşlı kadın, moruk (Argo), civelek kız, haspa (Argo)
bagaj
- Yolcu yükü.
- Yolcu taşıtlarında yüklerin konulduğu yer.
- Otomobillerin yük konulabilen, genellikle arkada olan bölümleri.
- Bk. taşıncak
- Fr. Yolcu eşyası.
- Baggage.
- Luggage.
- Trunk.
- Well.
- Boot.
baggage allowance
- Bagaj limiti
- Bagaj haddi
baggage car
- Eşya vagonu, furgon