bagaj ne demek?
- Yolcu yükü.
- Yolcu taşıtlarında yüklerin konulduğu yer.
- Otomobillerin yük konulabilen, genellikle arkada olan bölümleri.
- Bk. taşıncak
- Fr. Yolcu eşyası.
Baggage.
Luggage.
Trunk.
Well.
Boot.
Car trunk.
Baggage steward.
yolcu
- Doğması beklenen çocuk.
- İyileşmesi umutsuz hasta.
- İşten çıkarılması beklenen kimse.
- Yolculuğa çıkmış kimse.
- Yolculuğa çıkmaya hazırlanan kimse
Fare.
Passenger.
Pilgrim.
Traveler.
Traveller.
taşıncak
- Yola çıkan kişinin tren, gemi ve benzeri taşıtlarda beraberinde götürdüğü ya da daha sonra arkasından gönderilmesi koşuluyla taşıyıcıya bıraktığı kişisel eşyaları.
Luggage.
Bagages
bagaj belgesi
Baggage check.
bagaj bölümü
Hold.