başarısını engellemek ne demek?
Spike smb.'s gun.
spike
- Ekser, enser, büyük çivi
- Uzun ve ucu sivri şey
- Kabara
- Ince ve yüksek topuk
- Yavru geyiğin boynuzu
- Uskumru yavrusu
- Enserle tutturmak
- Dili
- Başak
- Bot
başarısız
- Başarı göstermeyen, muvaffakiyetsiz.
- Başarılamayan, muvaffakiyetsiz.
- Başarı göstermeyerek.
Unsuccessful.
Unfruitful.
Unfortunate.
Unlucky.
Abortive.
Ineffective.
Ineffectual.
başarısız film
Turkey.
engellemek
- Bir şeyin gerçekleşmesini veya yapılmasını önlemek
- Güreşte hasmı çaprazda sürerken düşürmek için ayağına basmak veya topuğuna ayak takmak.
Put the lid on smth.
Clamp the lid on smth.
Gum up.
Surety.
Embarrass.
Fetter.
Hinder.
Inhibit.