başaka ne demek?
- En büyük ağabey.
en
- Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı.
- Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret.
- Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime
- Bir filmin iki kenar arasında kalan, filmlerin çeşitlerine göre değişen ve filmlerin boylarını belirleyen uzunluğu.
- Erime noktasının kısaltılmış şekli.
- Hlk. Hayvanların kulaklarına vurulan damga.
- Bk. genişlik
- This must not be confused with -en corresponding in Old English to the AS.
- Infinitive ending -an.
- See Em.
başak
- Zodyak üzerinde Aslan ile Terazi arasında bulunan burcun adı.
- Tarlalarda, bağlarda dökülmüş veya tek tük kalmış olan ürün.
- Arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerin taneleri taşıyan kılçıklı başı.
- Ana eksen üzerindeki çiçekleri sapsız olan çiçek durumu. Spika.
- Okun uç kısmındaki sivri demir, demren.
- sağlam, dayanıklı
- Spike.
- Spica.
- Ear of grain.
- Head.
başak bağlamak
- Arpa, buğday vb. ekinlerde başak oluşması.
- Başaklanmak.