bağcıklarını çözmek ne demek?
- Unlace.
bağcıklı
- Bağı olan, bağı bulunan.
- Laced, having laces, equipped with laces.
bağcıklı ayakkabı
- Lace up shoe, lace up.
çözmek
- Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak.
- Düğmeyi iliğinden açmak
- Saçı açmak.
- Bulmaca, sorun vb.nin bilinmeyen, gizli noktasını bulup açıklamak, sonuca bağlamak
- Bir maddeyi çözücüyle çözündürmek, onun çözeltisini yapmak.
- Bir problemde aranan sonucu, belli ögeler yardımıyla ortaya çıkarmak, halletmek.
- Çözgü ipini tezgâha yerleştirmek.
- Çözlgenle karıştırarak, bir özdeği çözeltiye sokmak.
- Untie.
- Detach.