büyük beklentileri olmak ne demek?
Raise one's sights.
raise
- Kaldırmak, yükseltmek
- Ayağa kaldırmak
- Öldükten sonra tekrar diriltmek
- Bina etmek, inşa etmek
- Toplamak (para)
- Besleyip üretmek, yetiştirmek, büyütmek
- Çıkarmak, meydana getirmek
- Uyandırmak, harekete getirmek
- Ses yükseltmek
- Canlandırmak, şevk vermek
büyük
- Bkz. makro, hipertrofik
- Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), küçük karşıtı
- Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- Niceliği çok olan
- Üstün niteliği olan
- Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- Önemli
- Alman mastı.
Large.
Wide.
büyük küçük harf ayırsamalı
Match case.
beklenti
- Gerçekleşmesi beklenen şey.
- Bireyin belli şart ve durumların alacağı biçimler veya kendisinden beklenenler konusundaki öngörüşü.
- Beklenen şey
- Deneysel verilerden ve hesaplardan belirli bir sonucu bekleme.
Expectation.
Hope.
Expectance.
Expectancy.
Jam tomorrow.
Look-out.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
Happen.
Become.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
büyükbüyük küçük harf ayırsamalıbüyük 8büyük 8 mmlik alıcıbüyük 8 mmlik göstericibüyük 8 yöntemibüyük abdestbüyük abdest yapmakbüyük abdesti gelmekbüyük açıklıklı mercekbüyübüyü bilayınbüyü bozmakbüyü dönemibüyü gibibeklentilerbeklentilerden vazgeçmebeklentili tasimabeklentibeklenti etkisibeklenti kuramı