böyle bir engelleme ne demek?
- Filibuster
filibuster
- Parlamentoyu engellemek
- Engellemek, bir kanunun kabul edilmesini önlemek için vakit geçirici konuşmalar yaparak kürsüyü işgal etmek
- Böyle bir engelleme
- Korsan, haydut.
böyle
- Bunun gibi, buna benzer
- Bu yolda, bu biçimde, hakeza
- Bu derece
- İçinde "ne, nasıl" vb. sorular bulunan cümlelerin sonuna geldiğinde o cümlede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını veya ona şaşıldığını anlatan bir söz
- Such.
- This kind of.
- Like this.
- Thus.
- Of a sort.
- Of sorts.
böyle atkı örtmek
- Wimple
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
engelleme
- Bkz. tıkanıklık, obstrüksiyon
- Engellemek işi.
- İstek, gereksinim veya bir davranışın belli bir sonuca ulaşmasının önlenmesi.
- Siyasi kuruluşlar vb.nde tartışma yöntemlerinin bütün imkânlarından yararlanılarak kanunların tartışılmasını ve oylanmasını düzenli bir biçimde önlemek, geciktirmek amacıyla yapılan girişimler, obstrüksiyon.
- Karşı takım oyuncusunun hareketine engel olma.
- Karşı takım oyuncusunun önüne geçerek onun serbestçe devinimine engel olma.
- Blocking.
- Hindrance.
- Interference.
- Stranglehold.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
böyleböyle atkı örtmekböyle bir şeyböyle böyleböyle dans etmekböyle gelmiş böyle giderböyle hayvanlarla ilgiliböyle kazı yapmakböyle kementle tutmakböyle kumaş dokumakböböbreğe aitböbreğe bağlı ikincil hiperparatiroidizmböbreğimsiböbreğin yer değiştirmesibirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase