azıcık ne demek?

  1. Çok az, biraz

    Kahve caddeye oranla azıcık geride, bir bahçe içinde.

    S. Birsel
  2. Kısa bir süre, az miktarda

    Azıcık rahatsız olacaksın ama o kadar olur artık.

    T. Dursun K
  3. Pek az.
  4. Biraz, az buçuk, yarı buçuk, tak tük, kalil, kem, endek, yesir.
  5. (en)Sprinkle of.
  6. (en)Bare.
  7. (en)Fractional.
  8. (en)Slight.
  9. (en)Slim.
  10. (en)Spot of.
  11. (en)Sprinkling of.
  12. (en)Thimbleful.
  13. (en)Little.
  14. (en)Only just.
  15. (en)Dollop.
  16. (en)Lick.
  17. (en)Fractionally.
  18. (en)Niggardly.
  19. (en)Slightly.
  20. (en)Very small.
  21. (en)Very little.
  22. (en)Modicum of.
  23. (en)Very small amount.
  24. (en)Just a litttle bit.
  25. (en)For a moment.
  26. (en)In a small way.
  27. (en)Trifle.

çok

  1. Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
  2. Aşırı bir biçimde
  3. (en)Galore.
  4. (en)Great.
  5. (en)Handsome.
  6. (en)Infinite.
  7. (en)Like blazes.
  8. (en)Perfectly.
  9. (en)Power of.
  10. (en)Profu.

azıcık alkollü olmak

  1. (en)Have one over the eight.

azıcık aşım kaygısız başım

  1. Derdim olmasın da başka bir şey istemem. Az ile yetinmeyi bilirim, çok da gözüm yok derdim olmasın.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

azıcık alkollü olmakazıcık aşım kaygısız başımazıcık aşım, ağrısız başımazıcık kalaazıcık paraazıcık şeyazıazı bilmeyen çoğu hiç bilmezazı çoğa saymakazı dişiazı dişleri
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın