ayanı sabite ne demek?
- Tas: İlm-i İlahide eşyanın ezelden beri sabit olan suret ve hakikatları. Mevcudat-ı ilmiye. (Bak: Adem-i harici) (Osmanlıca'da yazılışı: a'yan-ı sâbite)
ayan
- Osmanlılarda, XVIII. yüzyıldan bu yana illerin yönetiminde yetki kazanmış yerli kişiler
- Meclisi üyesi
- Varlıklar, nesneler, eşya
- İleri gelenler. Bir şehrin ileri gelenleri.
- Belli, açık.
- Senato, senato üyeleri.
- Osmanlılarda, bir kentin ileri gelenleri
- Sözü dinlenen, saygın, otoriter kadın.
- (İyan) Aşikar. Belli. Herkesin bilebileceği ve görebileceği.
- (Ayn. C.) Gözler. (Osmanlıca'da yazılışı: a'yan)
ayan beyan
- Besbelli, apaçık, açık seçik bir biçimde
- Very clear.
sabite
- Bir formülde geçen ve önceden belirlenmiş bulunan değişmez nicelik.
- Hareket etmeyen yıldız.
- Katsayı.
- Gezegen olmayan yıldız.
- Matematik formülünde değeri değişmeyen miktar.
- Yerinde durur gibi olan yıldız.
- Coefficient, constant.