ayakucu ne demek?
- Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultudaki alt yön.
- Düşey doğrutunun gökküresini deldiği noktalardan gözeriminin altında olanı.
- Nadir.
- Nadir
ayak
- Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü.
- Bacak.
- Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri.
- Vücudun belden aşağı bölümü.
- Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi.
- Basamak.
- Fut.
- Futun küpü alınarak hesaplanan değer.
- Bk. üçayak
- (Türkiye'de) Bir ya da daha çok yapımcının, dağıtımcının yalnız kendi filmlerini oynatmak amacıyla bir mevsim boyunca kapattığı sinema ya da sinemalar topluluğu.
ayak açmak
- (Halk edebiyatı terimi) Saz şâirleri arasında geçen bir yarışma sırasında içlerinden biri hasımlarını aynı neviden karşılık vermeğe mecbur eden muayyen ayaklı bir beyit söylemek.
- Âşıklar arasındaki tartışmalarda veya sıralı söyleyişlerde söze başlamak amacıyla kelime, kelimeler takımı, dize, beyit ile konuyu belirtmek.