ayılık etmek ne demek?
- Kaba davranmak.
kaba
- Bkz. kalça
- Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı
- Taneleri iri.
- Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz (kimse)
- Hafif olduğu hâlde kalın veya hacimli
- Kuyruk sokumunun her iki yanındaki şişkin yer.
- Terbiyeye, inceliğe aykırı, çirkin, kötü
- (C.: Akbiye) Üste giyilen elbise. Kaftan, cübbe.
- Doric.
- Rough.
ayılık
- Kabalık, kaba davranış.
- Boorishness.
ayılıp bayılmak
- Aşırı ölçüde sinir bunalımları geçirmek.
- Birini kendinden geçercesine sevmek; hayran olmak.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.