avantaj ne demek?
- Üstünlük sağlayan şey.
- Yarar, kâr.
- Teniste eşitliğin bozulması için alınan ilk puan.
- Bk. üstünlük
- Bk. üstünlük.
Account.
Avail.
Benefit.
Facility.
Start.
Virtue.
Head start.
Perk.
Advantage.
üstünlük
- Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan
- Benzerlerine göre daha yüksek bir konumda olma.
- Kendisine yapılan kural dışı davranışlara karşın, topu rahatlıkla kullanabilen ve süren oyuncunun durumu.
Altitude.
Ascendancy.
Ascendency.
Beat.
Championship.
Class.
Distinction.
üstünlük
- Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan
- Benzerlerine göre daha yüksek bir konumda olma.
- Kendisine yapılan kural dışı davranışlara karşın, topu rahatlıkla kullanabilen ve süren oyuncunun durumu.
Altitude.
Ascendancy.
Ascendency.
Beat.
Championship.
Class.
Distinction.
avantaj sağlamak
Get the whip hand of smb.
avantajı değerlendirmek
Play one's card well.