üstünlük ne demek?
- Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan
Bunlar kendilerini kıskançlık gibi, üstünlük gibi, gençlik hislerine kaptıran hanımlardı.
A. Ş. Hisar - Benzerlerine göre daha yüksek bir konumda olma.
- Kendisine yapılan kural dışı davranışlara karşın, topu rahatlıkla kullanabilen ve süren oyuncunun durumu.
- Altitude.
- Ascendancy.
- Ascendency.
- Beat.
- Championship.
- Class.
- Distinction.
- Dominance.
- Edge.
- Eligibility.
- Excellence.
- Head start.
- Hegemony.
- Lordship.
- Mastery.
- Overweight.
- Pre-eminence.
- Precedence.
- Predominance.
- Preponderance.
- Primacy.
- Spirit.
- Ascendance.
- Preference.
- Priority.
- Superiority.
- Supremacy.
- Virtue.
- Ascendency ascendancy.
- Odds.
- Paramountcy.
- Quality.
- Advantage.
üstünlük çalımı
- (Adler) Aşağılık duygusunu kapatmak için yapılan ve üstünlük belirtisi sayılan herhangi bir davranış.
üstünlük derecesi
- En, çok zarfıyla sıfat veya başka zarfların nitelik ve nicelik bakımından kazandıkları en üstün anlam.
- En, pek belirteçleriyle, sıfat veya başka belirteçlerin kavram bakımından üstün dereceye ulaştırılması: Hayatta en hakikî mürşit ilimdir; En güzel çocuk sendin; Çocuklarca en çok sevilen hayvan, kedi veya köpekmiş; Bu konuda söylenecek pek çok söz var vb.
- Superlative.
- Superlatif