audience entrance ne demek?
- Seyirci girişi
seyirci
- Bir olayı gören, izleyen kimse, izleyici.
- İzlemek, eğlenmek için bakan kimse, izleyici
- Aynı yerde, bir oyunu başkalarıyla birlikte seyreden kişi.
- Bk. izleyici
- Audience, spectator.
- Audience.
- Viewer.
- Televiewer.
- Spectator.
- Onlooker.
audience
- Seyirci, seyirciler
- İzleyici, okuyucu kitlesi
- Dinleyiciler, izleyiciler
- Bir toplantıda hazır bulunanlar, dinleyiciler
- Resmi göruşme, huzura kabul
audience chamber
- Kabul salonu
entrance
- Vecit haline koymak, kendinden geçirmek
- Büyülemek, teshir etmek
- Giriş, girme
- Giriş yeri, giriş kapısı, methal
- Giriş müsaadesi
- Giriş ücreti, duhuliye.
- Mest etmek, hayran bırakmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
audienceaudience chamberaudience needsaudience statementaudientaudialaudibilityaudibleaudible alarmaudible feedbackentranceentrance and exitentrance customs barrierentrance examinationentrance feeentrance hallentrance rateentrance yardentrancedentranced with joyentracteentrailsentrainentrainedentrainment