ateşle barut bir yerde durmaz ne demek?
- Kızla erkeğin baş başa yalnız kalmaları kötü sonuçlar doğurabilir.
ateşle
- [ateşlemek] fire, ignite, spark, discharge, let fly, let off, loose, loose off, pop, set off, touch off.
ateşle oynamak
- Pek tehlikeli bir işle uğraşmak. Bile bile tehlikeye atılmak; tehlikeli bir işin üstüne ısrarla gitmek.
- Play with edged tools, play with edge tools.
barut
- Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yarayan, patlayıcı madde.
- Kovan içerisinde çok kısa zamanda yanarak hacminin 300 ile 900 katı oranında gaz meydana getirmek suretiyle mermi çekirdeğinin itilmesini ve silahın tekrar kurulmasını sağlayan, fişeğin yanıcı maddesi.
- Tutuşturulduğunda hızla yürüyen tepkimelerle oluşan gaz ürünlerinin yaptıkları basınçla patlayan, potasyum nitrat, toz odun kömürü ve kükürt karışımı.
- yanıca - yakıcı madde
- Yun. Güherçile ile kükürt ve kömürden mürekkeb, alev alıcı bir maddedir ki, toz halinde olup, umumiyetle ateşli silahlarda ve taş kırmak gibi işlerde kullanılır.
- Gun-powder.
- Gunpowder.
- Powder.
- Quick to anger person.
- Black miner's powder.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ateşleateşle oynamakateşlemeateşleme açısıateşleme açkısıateşleme anahtarıateşleme arızasıateşleme avansıateşleme avansı kumanda koluateşleme ayar miliateşateş açmakateş ağızlı alaca levrekateş ağızlı çiklitateş alır gibibarutbarut ağacıbarut deposubarut esmeribarut fabrikasıbarut fıçısıbarut gibibarut hakkıbarut kabağıbarut kesilmekbarubaru kalkanıbaruch samuel blumbergbaruch spinozabarudi