atıp tutmak ne demek?
- Birinin arkasından ileri geri konuşmak. Bir kimse veya bir şey için kötü konuşmak.
Hatta aleyhimde atıp tuttuğunu bile duysam kendimi tanıtmamalıydım.
O. V. Kanık - Abartmalı konuşmak.
Dünyanın siyasetiyle meşgul oluyorlar, büyük olaylar hakkında atıp tutuyorlar.
H. R. Gürpınar - Gas, rant, romance.
atıp tutma
- Gas, rant.
atı alan üsküdarı geçti
- Fırsatın kaçırılıp artık yapılacak bir şeyin kalmadığını anlatan bir söz.
tutmak
- Elde bulundurmak, ele almak
- Ele geçirmek, yakalamak
- Avlamak
- Yanında bulundurmak, alıkoymak.
- Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
- Kaplamak
- Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
- Denetimi ve yetkisi altına almak.
- Hold up.
- Get hold of.