askıda bırakmak ne demek?
- Sonuca vardırmamak. Sonuçlandıramamak; bir işi bitirmeden öylece bırakmak.
Kredi çıkmayınca evi alma durumu askıda kaldı.
- Tiyatro oyununda bir durumun çözümünü bile bile geciktirmek. Seyircinin ilgisini canlı tutmak için çözümü geriye atmak.
- Delay.
- Retarder
askıda bırakma
- Bekletme, bir durumun çözümünü bile bile uzatma, geciktirme. Seyircinin ilgisini uyanık tutmak için geriye atma.
- Delay.
- Retard
askıda
- Geciktirilmiş, bekletilmiş.
- Muallakta.
- Hanging, remaining in suspense, undecided, unsettled, in dependance, outstanding, pendant, pendent.
bırakmak
- Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak.
- Koymak
- Bir işi başka bir zamana ertelemek.
- Unutmak.
- Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek.
- Saklamak, artırmak.
- Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek
- Engel olmamak
- Break oneself of a habit.
- Leave.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
askıda bırakmaaskıdaaskıda kalmakaskıda katı maddeaskıda olanaskıda olmaaskıda olmakaskıdaki programaskıdan indirmekaskıaskı anahtarıaskı başvurusuaskı çivisiaskı halatıaskask a blessingask a favor ofask a questionask aboutbırakmakbırakmak koyvermekbırakmabırakma alanlarıbırakma bedelibırakma gölgesibırakma kirişibırakbırak allah aşkınabırak allahını seversenbırak artıkbırak konuşsunbırahe