asıllar ne demek?
- Usûl (bk. kökler).
usul
- Kökler, asıllar.
- Bir kimsenin ana, baba, dede ve nineleri.
- Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem, tarz
- Bilimde belli bir sonuca erişmek için, belli ilke ve kurallara göre izlenen yol, metot.
- Yol, yöntem
- Bir yasama veya idare işleminin hazırlanması, yapılması veya yürürlüğe konması sırasında uyulması gereken hükümler ve izlenecek yollar.
- Klasik Türk müziğinde tempo
- Alçak sesle
- Yavaş.
- 1) asıllar, kökler (karş. fürû'). 2) süreç (Prozess, Verfahren, procédure).
asıllı
- Bir kökene dayanan, kökenli.
- Stock.
asıl
- Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı.
- Gerçeklik, esas, hakikat.
- Kök, köken, kaynak.
- Soy, nesep
- Gerçek, esas
- Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan.
- Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı.
- Bir şeyin temelini oluşturan, ana.
- Yeniçeri ocağından olanların ulufelerini gösteren defterin özgün nüshası.
- Gerçekten, gerçek olarak