arz etmek ne demek?
- Saygı ile bildirmek
Demin de arz ettiğim gibi, karakolda izah ederim.
T. Buğra - Sunmak.
Bring in.
Lodge.
Offer.
Peg out one's claim.
Prefer.
Present.
Proffer.
Propose.
Propound.
Put in.
Send in.
Show.
Submit.
saygı
- Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram
- Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu.
- Bir kişiye, bir düşünüşe, bir eyleme, bir başarıya yüksek değer vermekten doğan özel bir duygu, // Özellikle ahlâk değerlerine karşı duyulur. Ahlâk felsefesinde Kant'la önem kazanmıştır. Kant ahlâkın temelini ahlâk yasasınasaygıda bulur.
- insanlara karşı dikkatli, ölçülü, özenli davranmaya neden olan sevgi duygusu değer yargısı
- Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı dolayısıyla bir kimseye veya bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya neden olan sevgi duygusu.
Respect.
Regard.
Consideration.
Esteem.
Obeisance.
arz cazibesi
- Yer çekimi.
arz daireleri
- Bk. enlemler
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.