arsızlık etmek ne demek?
- Utanmadan, sıkılmadan, yüzsüzce davranmak.
- Açgözlü davranmak.
- To behave shamelessly.
arsızlık
- Arsız olanın durumu veya arsıza yakışacak davranış, yılışıklık, sırnaşıklık
- Impudence.
- Insolence.
- Brashness.
arsızlanma
- Arsızlanmak işi.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.