arsız ne demek?
- Utanması, sıkılması olmayan, yılışık, yüzsüz (kimse).
Arsız ve aptal mahalle çocuğu rolüne çıkmıştı.
B. R. Eyuboğlu - Açgözlü davranan (kimse).
- Kolayca üreyebilen (bitki).
- Bi-Ar, utanmaz, arsız. (Osmanlıca'da yazılışı: ârsız)
Cheeky.
Impudent.
Unblushing.
Sassy.
Unabashed.
Bare faced.
Vigorous.
Bold.
Bold-faced.
Brassy.
Calm.
Daft.
Flip.
Flippant.
Fresh.
Hard-bitten.
Hardy.
Malapert.
Perky.
Pert.
Randy.
Audacious.
Blatant.
Brazen.
Gross.
Saucy.
Violent.
Free.
Hoggish.
Impertinent.
Insolent.
Shameless.
Barefaced.
arsız arsız
- Utanmaz bir biçimde, yılışarak, sırnaşarak
Shamelessly.
arsız çocuk
Holy terror.