arm of balance ne demek?

  1. Terazi kolu

terazi

  1. Bir kolun iki ucuna asılı iki kefeden oluşan tartı, mizan
  2. Elektronik tartma aracı.
  3. İp cambazlarının dengeyi sağlamak için kullandıkları uzun sırık.
  4. Vücudun, asılarak veya dayanarak yere paralel bulunduğu denge duruşu.
  5. Zodyak üzerinde Başakla Akrep arasında bulunan burcun adı.
  6. Vücudun, asılarak ya da dayanarak yere koşut bulunduğu denge duruşu.
  7. Bir maddenin kütlesini veya ağırlığını ölçmek için kullanılan alet.
  8. (Rıza. dan) Birbirini razı etme. Uyuşma.
  9. (en)Scales.
  10. (en)Scale.

arm of beef

  1. Sığır kolu

arm of the law

  1. Güvenlik kuvvetleri.

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

balance

  1. Balans
  2. Dengede tutmak
  3. Dengelemek
  4. Bakiye
  5. Denge
  6. İcra veya kayıt sırasında çalgıların ses şiddetlerinin birinin diğerine baskın gelmeyecek biçimde yakın olması.
  7. Steryo bir müzik sistemindeki her bir hoparlörden çıkan ses şiddetinin aynı değerde olması.
  8. Bir sesin tüm frekans aralıklarının, birisinin diğerine baskın gelmemesi için yakın değerlerlerde tutulması.
  9. Tartmak, muvazene sağlamak
  10. Eşit olmak, dengeli olmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

arm of beefarm of the lawarm of the seaarmarm badgearm bonearm exercisesarm floatsarm guardarm in armarar belasıar damarıar damarı çatlamakar damarı çatlamışofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın