anafordan ne demek?
- Yolsuzluk yaparak.
- Eddy, circular current, gulf, suck, swirl, vortex, whirlpool.
yolsuzluk
- Yolsuz olma durumu.
- Bir görevi, bir yetkiyi kötüye kullanma
- Defraudation.
- Graft.
- Lawlessness.
- Malpractice.
- Illegality.
- Lack of roads.
- Pennilessness.
- Being broke.
anafor
- Girdap.
- Karmakarışık, sinirli, güç durum
- Yolsuzluk yapılarak elde edilen şey.
- Bk. ters akıntı.
- Denizde akıntının yanında veya altında, onun ters istikametinde olarak akan su. Akıntı mukabili.
- Denizde bir akıntının bir engele çarpmasıyla geriye dönerek meydana getirdiği ters akıntı.
- Undertow.
- Eddy.
- Countercurrent.
- Counterflow.
anafor yapmak
- Eddy.