alkışla cesaret vermek ne demek?
Cheer on.
cheer
- Neşelendirmek, memnun etmek
- Teşvik etmek, cesaretlendirmek
- Tempo tutarak bağırmak
- Neşelenmek
- Teşvik, alkış tutma
- Neşe ve memnuniyet veren şey
- Ruh haleti
- Kıvanç
- Yiyecek, erzak
- Misafirperverlik.
alkışla
[alkışlamak] acclaim, cheer, clap one's hands, applaud, clap.
alkışlama
- Alkışlamak işi.
Clap.
Applauding.
Cheering.
Acclamation.
cesaret
- Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven.
- Yüreklilik, yiğitlik, yürek ve göz pekliği
- Cüret.
- Çekinmezlik, atılganlık.
- yüreklilik, korkusuzluk
- Cesurluk, yiğitlik, korkusuzluk.
Courage.
Heart.
Daring.
Boldness.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
alkışlaalkışlamaalkışlamakalkışlamamakalkışlanmaalkışlanmakalkışlanmamakalkışlarla kabul edilmişalkışlarla karşılamakalkışlarla tekrar sahneye çağırmaalkışalkış ağasıalkış almakalkış kopmakalkış sesicesaretcesaret almakcesaret dolucesaret edip girişmekcesaret etcesaret etmekcesaret gelmekcesaret göstercesaret gösterencesaret gösterisicesareancesarean operationcesarean sectioncesar milsteincesacesalecesametcesametli