alkış tutmak ne demek?
- 1) topluca el çırparak yüksek sesle yaşa, var ol vb. sözler söyleyerek birini alkışlamak; 2) taraftar olmak, belli bir görüşten yana olmak.
Batıla alkış tutanların karşısına geçip hata eylediğimi yeni yeni öğrenmiş bulunuyorum.
S. Ayverdi - El çırparak ya da topluca, yüksek sesle "yaşa", "var ol" gibi sözleriyle birini alkışlamak.
- To cheer, to applaud.
alkış tufanı
- Sürekli ve coşkun alkış.
- Burst of applause, shouts of applause, thunders of applause, round after round of applause.
alkış tufanı kopmak
- Sürekli ve coşkun alkış başlamak: Daha ilk nağmelerde meyhaneyi sarsan bir alkış tufanı koptu. -S. F. Abasıyanık.
tutmak
- Elde bulundurmak, ele almak
- Ele geçirmek, yakalamak
- Avlamak
- Yanında bulundurmak, alıkoymak.
- Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
- Kaplamak
- Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
- Denetimi ve yetkisi altına almak.
- Hold up.
- Get hold of.