algı bozukluğu ne demek?
- Ayrıksı bir özellik olarak olgusal durumların aykırı ya da aldatıcı bir biçimde algılanması.
- Perceptual defects.
algı
- Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak.
- Kazanç, alacak.
- Rüşvet.
- Vergi.
- Haşhaş sütünü toplamakta kullanılan kaşık.
- Belleğin katkıları ve bir duyusal izlenimle ortaya çıkan, karmaşık, nesnel bilinç içeriği. Özellikle görsel algılar, dışımızdaki varlığın, şeylerin, nesnelerin biçim ve durumları konusundaki betimlemelerimizin yapısına girer.
- Psikoloji ve bilişsel bilimlerde duyusal bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi
- Anlayış, kavrayış.
- (İdrak) İnsanın kendi varlığından veya çevresinden aldığı uyarımların, zihinde yorumlanması, manalandırılması. Doğru idrak gibi yanlış idrak da olabilir. Yanlış idrak göz yanılması yahut olmıyan bir şeyi görmek şeklinde olabilir. Dünyayı, idrak sayesinde tanıyoruz. Bir idrakte hem afaki (objektif, nesnel), hem enfüsi (sübjektif, öznel) unsurlar bulunur. Bu sebeple idrak, gerçeğin bizzat kendisi değil, gerçeğin bir yorumudur.
- Sense.
algı alanı
- Belirli bir süre içinde deneğin ayırt edici tepkiler yapabildiği çevre, özellik ve varlıkların tümü.