alakadar etmek ne demek?
- Ilgilendirmek.
Çocuklarının vaziyeti, istikbali seni alakadar ediyorsa biraz kendi âleminden çıkar, onlarla meşgul olursun, anladın mı?
A. M. Dranas - To concern, to interest.
alakadar olmak
- Ilgilenmek.
- A) to be interested in, to be concerned with b) to see to, to see about.
alakadar
- İlgili, ilgili olan.
- İlgili.
- Alakalı, münasebetdar. (Osmanlıca'da yazılışı: alâkadar)
- İlişikli, ilintili.
- Interested.
- Concerned.
- Involved.
- Connected.
- Appertaining.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.