alçalma ne demek?
- Düşkünlük, zül.
- Toprağın çöküp oturması.
- Gelgitte denizin alçalması, cezir.
- Alçalmak işi, inme.
- Bayağılaşma, kendini küçük düşürme.
- Yerkabuğunun genişçe bir bölümünün, içgüçlerin etkisiyle asal durumunu yitirerek çanaklaşma, tekneleşme vb. yeni bir biçim kazanması.
Stoop.
Down-warping.
Going down.
Losing altitude.
Losing esteem.
Abasement.
Degeneration.
Deterioration.
Affaissement
alçalma yolu
Descent path.
alçalmak
- Alçak duruma gelmek, yüksekten aşağı doğru inmek.
- İnsanın değeri azalmak.
- Bayağılaşmak, tenezzül etmek.
- İnhitat etmek.
Descend.
Lapse.
Stoop.
To decline.
To go down.
To lose esteem.