aktarma ne demek?
- Aktarmak işi.
Bebek'ten aktarma Rumeli kıyısı vapurları bulunurdu.
R. H. Karay - Bir taşıttan başka bir taşıta geçme
- Bir yolcunun gideceği yere birkaç araç değiştirerek ulaşması.
- Sürülmemiş tarlayı ilk veya ikinci kez sürme.
- Arıları bir kovandan ötekine geçirme.
- Alıntı.
- Bir oyuncunun topu kendi takımından bir başka oyuncuya göndermesi.
- Bir kimsenin herhangi bir hakkını bir başkasına geçirmesini sağlayan iş, transfer.
- Para aktarımı.
- Giriş vergileri ödenmeksizin veya bağışık tutulma işlemi yapılmaksızın limana çıkarılan bir eşyanın başka bir limana gönderilmesi.
- Bir ses kuşağının basım yoluyla başka bir kuşağa geçirilmesi
- Mıknatıslı sesi optik sese çevirme
- Bir yapıtın bir bölümünü ya da tümünü bir başka yapıta değiştirmeden alma.
- Transfer, sound transfer, re-recording.
- Pass.
- Transfer.
- Connection.
- Quotation.
- Transmission.
- Transposition.
- Adaptation.
- Transit.
- Transplantation.
- Transshipment.
- Changing.
- Retiling.
- Buffered transfer.
- Change.
- Hand over.
- Trans-shipment.
- Trans s hipment.
- Transshipping.
- Excerpt.
- Überspielung
- Répiquage
aktarmak
- Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak.
- Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak.
- Alıntılamak
- Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak.
- Tür değişikliği yapmak
- Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek.
- Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek.
- Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek.
- Bir dilden başka bir dile çevirmek, tercüme etmek.
- Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak.
aktarma adresi
- Transfer address.
aktarma alanı
- Bayrak koşularında yarışan takımdaşların, bayrak sopasını, kendi koşaklarında birbirlerine aktardıkları koşu alanı.
- Take-over zone, exchange zone.
- Wechselraum
- Zone de relais