akis ne demek?
Kökeni: Arapça
- Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı
İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu.
Y. K. Beyatlı - Bir cismin parlak bir yüzeyde görünmesi
- Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki.
- Evirtim.
- Evirme.
- Bkz. yankı
- Bkz. evirme
- Zıt, ters, muhalif
- Yere gömüp köklendikten sonra kestikleri üzüm çubuğu.
- Reflection.
- Echo yankı.
- Inversion evirtim.
- Effect.
- Reaction.
yankı
- Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, aksiseda, inikâs, akis, eko
- Bir olgunun çevrede uyandırdığı duygu, düşünce, dedikodu gibi tepki, akis
- Ses sinyalini kopyalayarak belli zaman aralıklarıyla belirlenen sayıda tekrarlayarak yapay yankı hissi veren efekt ve bunu sağlayan cihaz.
- Bir dalganın bir engele vurarak aynı ortama geri dönmesi.
- Bir dalganın bir engele vurarak aynı ortama geri dönmesi.
- Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses.
- Ses dalgalarının, çeperleri pek soğurucu olmayan bir yerde çarpıp geri dönmesi; bu dönme sonunda sesin geride bıraktığı iz.
- Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, ses yansıması.
- Delay.
- Rebound.
akis sondası
- Fathometer.
akis uyandırmak
- Bir konunun üzerinde düşünülmesine, tartışılmasına yol açmak, tepki yaratmak.
- Bir konu üzerinde düşünülmesine, tartışılmasına yol açmak, ilgi veya tepki yaratmak.