akim akis yönü ne demek?
- Direction of current flow
akim
- Neticesiz, sonu olmayan
- Semeresiz
- Kısır, verimsiz, döl veremeyen.
- Sonuçsuz, başarısız.
- (C.: Akam-Ukum) İçinde giyecek olan büyük çuval.
- Fruitless.
- Sterile
- Abortive
- Futile.
- Unsuccessful.
akim amplifikatörü
- Current amplifier
akis
- Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı
- Bir cismin parlak bir yüzeyde görünmesi
- Bir şeyin başka bir şey üzerinde yarattığı etki.
- Evirtim.
- Evirme.
- Bkz. yankı
- Bkz. evirme
- Zıt, ters, muhalif
- Yere gömüp köklendikten sonra kestikleri üzüm çubuğu.
- Reflection.
yön
- Belli bir noktaya göre olan yer, taraf.
- Bir şeyin belli bir noktaya baktığı yan, veçhe.
- Bir yere gitmek için izlenen yol, cihet, istikamet.
- Tutulacak, izlenecek yol.
- Dansçının gövdesininyönü.
- Directional.
- Aspect.
- Channel.
- Complexion.
- Course.