akışına bırakmak ne demek?

  1. (en)Let things slide.

let

  1. Bk. lineer enerji transferi
  2. Dayak, kötek.
  3. Atmak.
  4. (en)Rented room or apartment (British); obstacle, hindrance; play which is invalid and must be repeated (in tennis and other net games).
  5. Bırak olsun!, bırak yapsın!
  6. Bırakmak, izin vermek, meydan vermek, ses çıkarmamak, kiraya vermek, vermek, ihale etmek, kiraya verilmek, dirmek, dürmek
  7. Sonek -cik, küçültme ifade eder: kinglet kralcık.
  8. (let, letting) izin vermek, müsaade etmek
  9. By, through, in ile geçmesine, gitmesine veya gelmesine müsaade etmek
  10. Kontrata bağlamak

akışık

  1. Beyaz, parlak ışık.

akış

  1. Belirlenen biçimde, kurallarına ve doğasına uygun olarak gerçekleşme
  2. Bir şeyin oluş tarzı, seyir
  3. Akma işi veya biçimi.
  4. Geçip gitme, sürüp gitme.
  5. Akın
  6. Yerçekimi ve eğim etkisiyle suların yeryüzü ya da yeraltındaki devinimi.
  7. Su gibi akış.
  8. (en)Run off.
  9. (en)Course.
  10. (en)Flow.

bırakmak

  1. Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak.
  2. Koymak
  3. Bir işi başka bir zamana ertelemek.
  4. Unutmak.
  5. Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek.
  6. Saklamak, artırmak.
  7. Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek
  8. Engel olmamak
  9. (en)Break oneself of a habit.
  10. (en)Leave.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

akışıkakışakış aşağıakış başına doruk hızıakış birimiakış borusubırakmakbırakmak koyvermekbırakmabırakma alanlarıbırakma bedelibırakma gölgesibırakma kirişibırakbırak allah aşkınabırak allahını seversenbırak artıkbırak konuşsunbırahe
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın