ahlaki bozukluk ne demek?
Moral corruption
moral
- Bir insanın ruhsal gücü, manevi güç, yürek gücü, maneviyat.
- Bk. gönülgücü
- To moralize.
- Esprit de corps.
- Morality.
- Morale , morality , morals.
- To morals or ethics; 'moral philosophy'.
- Arising from the sense of right and wrong; 'a moral obligation'.
- Based on strong likelihood or firm conviction rather than actual evidence; 'a moral certainty'.
- Relating to, dealing with, or capable of making the distinction between right and wrong in conduct.
ahlaki bozulma
- Gangrene.
ahlaki
- Ahlaka uygun, ahlakla ilgili
- Bk. aktöresel
- Moral.
- Moralistic.
- Ethical.
bozukluk
- Bozuk olma durumu.
- Ufaklık, bozuk para.
- Bk. madeni ufaklık para
- 1) ayıb. 2) noksan. ~ lara karşı sağlama: ayıblara karşı tekeffül (te'mînât).
- Anomaly.
- Fault.
- Malfunction.
- Small change.
- Change.
- Breakdown.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ahlaki bozulmaahlakiahlaki çöküntüahlaki değerahlaki değerlerahlaki deşerlerahlaki erdemlerahlaki eylemahlaki hikayeahlaki hükümahlakahlak azlığıahlak bilimiahlak bozucuahlak bozukluğubozuklukbozukluk uyarı çevirgecibozukluklarbozukbozuk adım atmabozuk akış türübozuk akış verisibozuk anahtarbozucubozucu etkenbozucu koşulbozucu mercekbozucu okuma