ahiret yolculuğu ne demek?
- Ölüm.
ahiret
- Dinî inanışa göre, insanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Tanrı'ya hesap vereceği yer, öbür dünya.
- Bu dünyadan sonra gideceğimiz ebedi alem. Ahiret, kıyamet koptuktan sonra, bütün varlıkların ve insanların devamlı kalacakları yerdir. Orada ölüm yoktur, hayat sonsuzdur; dinin emirlerine bağlı olanlar için cennet; dine bağlı olmıyanlar için de cehennem vardır. Ahirete inanmayan insan müslüman olamaz. Kur'an ve peygamberi inkar etmiş olur. İnsan ölüp toprak olduktan sonra onu kim diriltecek diyenlere Kur'anın pek çok cevaplarından biri mealen şudur: "Onu ilkin kim yarattı ise, öldükten sonra da yine o diriltecek." (Bak: Haşir)(Dünya dar-ül hikmet ve ahiret dar-ül kudret olduğundan; dünyada Hakim, Mürettib, Müdebbir, Mürebbi gibi çok isimlerin iktizasıyla, dünyada icad-ı eşya, bir derece tedrici ve zaman ile olması, hikmet-i Rabbaniyenin muktezasıyla olmuş. Ahirette ise; hikmetten ziyade kudret ve rahmetin tezahürleri için maddeye ve müddete ve zamana ve beklemeye ihtiyaç bırakmadan, birden eşya inşa ediliyor. Burada bir günde ve bir senede yapılan işler, ahirette bir anda ve bir lemhada inşasına işareten Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan: $ ferman eder. Ş.)(Mühim bir taraftan ehemmiyetli bir sual: Rivayette gelmiş ki, Cennette bir adama beşyüz senelik bir Cennet verilir. Bu hakikat akl-ı dünyevinin havsalasında nasıl yerleşir?Elcevap : Nasıl ki bu dünyada herkesin dünya kadar hususi ve muvakkat bir dünyası var. Ve o dünyanın direği onun hayatıdır. Ve zahiri ve batıni duygularıyla o dünyasından istifade eder. Güneş bir lambam, yıldızlar mumlarımdır der. Başka mahlukat ve ziruhlar bulunmaları, o adamın malikiyetine mani olmadıkları gibi, bilakis onun hususi dünyasını şenlendiriyorlar, zinetlendiriyorlar. Aynen öyle de, fakat binler derece yüksek, herbir mü'min için binler kasır ve hurileri ihtiva eden has bahçesinden başka, umumi cennetten beşyüz sene genişliğinde birer hususi cenneti vardır. Derecesi nisbetinde inkişaf eden hissiyatıyla, duygularıyla cennete ve ebediyete layık bir surette istifade eder. Başkaların iştiraki onun malikiyetine ve istifadesine noksan vermedikleri gibi, kuvvet verirler. Ve hususi ve geniş cennetini zinetlendiriyorlar. Evet, bu dünyada bir adam, bir saatlik bir bahçeden ve bir günlük bir seyrangahtan ve bir aylık bir memleketten ve bir senelik bir mesiregahta seyahatından; ağzıyla, kulağıyla, gözleriyle, zevkiyle, zaikasıyla, sair duygularıyla istifade ettiği gibi; aynen öyle de fakat bir saatlik bir bahçeden ancak istifade eden bu fani memleketteki kuvve-i şamme ve kuvve-i zaika, o baki memlekette bir senelik bahçeden aynı istifadeyi eder. Ve burada bir senelik mesiregahtan ancak istifade edebilen bir kuvve-i basıra ve kuvve-i samia orada, beşyüz senelik mesiregahındaki seyahattan; o haşmetli, baştan başa zinetli memlekete layık bir tarzda istifade eder. Her mü'min derecesine ve dünyada kazandığı sevaplar, haseneler nisbetinde inbisat ve inkişaf eden duygularıyla zevk alır, telezzüz eder, müstefid olur. L.) (Osmanlıca'da yazılışı: âhiret)
- Life to come.
- Future life.
- Hereafter.
- Eternity.
- After-life.
- Afterdeath.
- Beyond.
- Underworld.
ahiret adamı
- Dünya işlerinden el çekip sürekli ibadetle uğraşan kimse.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ahiretahiret adamıahiret işlerine dalmışahiret kardeşiahiret sualiahireti boylamakahiretini yapmakahiretlikahirette on parmağı yakasında olmakahireahirenahirahir vakitahir yemlemesiahir zamanahir zaman peygamberiyolculuğa çıkmakyolculuğa hazıryolculukyolculuk çantasıyolculuk dağıtımıyolcuları gemiden kıyıya taşıyan kayık