agility of mind ne demek?
- Zeka kıvraklığı
zeka
- Insanın düşünme, akıl yürütme, nesnel gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tümü, anlak, dirayet, zeyreklik, feraset.
- İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı, anlak, dirayet, zeyreklik, feraset
- Yeni sorunları karşılayarak uygun çözümler bulmak amacıyla, zihnin tüm ögelerini amaca uygun kullanabilme yeteneği ya da gücü.
- Bk. anlak
- Brain.
- Ingenuity.
- Intelligence.
- Mentality.
- Mind.
- Sense.
agility exercises
- Beceri alıştırmaları
agility
- Atiklik
- Kıvraklık
- Beceriklilik
- Çeviklik
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
mind
- -in sözünü dinlemek, -e kulak asmak
- Aldırmak, aldırış etmek, önemsemek
- Kafaya takmak
- Bakmak, dikkat etmek
- Dikkat etmek, dikkatli olmak, endişelenmek, kulak vermek, itaat etmek, ,
- Meşgul olmak
- Ehemmiyet vermek
- Kaygı çekmek, endişe etmek
- Boyun eğmek, itaat etmek
- Saymak