aged ne demek?

  1. Yaşlı
  2. Ihtiyar
  3. Yıllanmış
  4. Yıllanmış (şarap)
  5. Yaşlandırılmış
  6. Kocamış
  7. YaşındaŸ

    I have one daughter, aged 1 : 1 yaşında bir kızım var.

yaşlı

  1. Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse)
  2. Yaşı ilerlemiş kimse
  3. Yaşla dolmuş (göz)
  4. Yaşlanmış olan.
  5. (en)Aged.
  6. (en)Doddered.
  7. (en)Elderly.
  8. (en)Overaged.
  9. (en)Senior.
  10. (en)Stricken in years.

aged cheese

  1. Eski peynir

aged layer

  1. Çıkma tavuk

Türetilmiş Kelimeler (bis)

aged cheeseaged layeraged oneaged prematurelyagednessageage allowanceage at entryage at last birthdayage bracket
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın