agah olmak ne demek?
- Bilgi edinmiş olmak, bilgilenmek.
Böylece bu küçük ev bütün dünya haberlerine agâh olarak âdeta kâinatın hayatına iştirak eder gibi olmuş.
T. Buğra To be aware of, to know.
agah
- Bilen, bilgili
- Bilir, haberli, uyanık, öngörülü.
- Türk devlet adamı Agah Efendi: (1744-1824).
- Basiretli.
- Osmanlıca'da yazılışı: agâh.
- Haberdar, bir şeyin derin manasına, sırrına ulaşmış kişi.
- Afif. vakıf olmuş, malumatlı.
- Kalbi uyanık.
Aware, knowing; foresighted.
agahan
- (Agah. C.) f. Agahlar, bilenler, bilgililer. Alimler. (Osmanlıca'da yazılışı: agâhân)
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
Happen.
Become.