afra tafra ne demek?
- Çalım.
Afrasından tafrasından geçilmiyor
- Çalımlı bir biçimde
Dördüncü hafta sonunda afra tafra bir geliş geldi ki tanıyamadık.
H. Taner - Fiyaka satarak
- Pompously
- Swaggeringly
afra tafra yapmak
- Hava atmak, çalım satmak.
afra
- Afra Binti Ubeyde: sahabe kadınlardan biri.
- Ayın 14. gecesi.
- Mec. İffetli, namuslu, ahlaklı, temiz kadın.
- Cennetteki ayak basılmamış toprak.
- Parıldayan, ışık saçan ay.
- Beyaz toprak.
- Beyazı kızıllığına galip olan geyik.
tafra
- Ilmiyyede rütbe, derece alma.
- Kendisini olduğundan büyük gösterip böbürlenme, yüksekten atma
- Yukarıdan atıp tutma, gururlu davranış.
- Yukarıya sıçrama atlama.
- Conceit.
- Pride.
- Pomposity.
- Talking big.