adap erkan ne demek?
- Yol yöntem
Bu odacı namzetleri ufaktan ufağa hizmete alıştırılırlar, adap erkân öğrenirlerdi.
H. F. Ozansoy - Rules and conventions, customary practices.
yol
- Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik.
- Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
- Genellikle yerleşim alanlarını bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi
- İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer.
- Gidiş çabukluğu, hız.
- Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi
- Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik.
- Yolculuk.
- Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri.
- Elektronlar, iyonlar veya moleküller gibi taneciklerin hareket ettiği iz, patika.
adap
- Gelenek, görenekler, yerleşmiş usuller ve töreler
- Karşılıklı ilişkilerde alışılmış usullere, ahlak ve terbiye kurallarına göre uyulması gereken esaslar
- Töre.
- Usul, yol
- Yol yordam, yol yöntem
- Convenances.
- Customs.
adapis
- İlkel karakterli fosil bir maki cinsi.
- Adapis.
erkan
- Bir topluluğun ileri gelenleri.
- Osmanlıca'da yazılışı: erkân.
- General veya amiral aşamasındaki askerler.
- Büyükler, üstler.
- Yol, yöntem.
- Yiğit, erkek soydan gelen.
- Adet, usul.
- Sarılık denilen bir hastalık çeşidi.
- Rükünler, esaslar, temeller.
- Great men.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
adapadapisadaptadapt o.s. toadapt oneself toadapt toadaptabilitiadaptabilityadaptableadaptable houseadaada balığıada bana, adayım sanaada barbusuada byronerkanerkan kürküerkan minderierkanı askeriyeerkanı devleterkanı harberkanı harbiyei umumiyeerkanı islamiyeerkanı istiareerkanı salaterkaerkaberkabanerkaherkal