erkan ne demek?
- General veya amiral aşamasındaki askerler.
- Sarılık denilen bir hastalık çeşidi.
- Bir topluluğun ileri gelenleri.
- Yiğit, erkek soydan gelen.
- Rükünler, esaslar, temeller.
- Osmanlıca'da yazılışı: erkân.
- Büyükler, üstler.
Yüksek sınıf mahalle erkânını da konaklarına uğrayıp meseleden haberdar eder.
R. H. Karay - Yol, yöntem.
Onun arkasına bu yolda, bu erkânda gelmiş geçmiş ustalar, pirler vardı.
Ö. Seyfettin - Adet, usul.
- Great men.
- High officials.
- Propriety.
- High officials; important people; senior officers; method, way, rule; fundamentals, basics.
erkan kürkü
- Padişah tarafından vezirliğe yükseltilenlere giydirilen kürk.
- Padişahın vezirlerine giydirdiği kürk.
erkan minderi
- Ev ve konaklarda seçkin konukların oturması için yapılmış yer minderi