adalet kapısı ne demek?
- Hak ve hukukun aranılacağı yer
Memlekette bir mahkeme, bir adalet kapısı var.
Y. K. Karaosmanoğlu - Door of justice
adalet
- Bir toplumda kanun ve nizam yoluyla hakların karşılıklı olarak korunması ve dengeli tutulması
- Hakkaniyet, doğruluktan ayrılmama.
- Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe.
- Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk
- Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları.
- Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk
- Ferdi ve sosyal yapıda dirlik ve düzenliği, hakkaniyet ve eşitlik esaslarına uygun şekilde davranmayı sağlayan ahlaki erdem olup, sosyal hayatın en önemli denge unsuru ve teminatıdır. "Kuran'ın ana maksatlarından biri de adalet ilkesine dayalı ve hukuka güvenin hissedildiği bir sosyal düzen kurmaktır." (Kuran Yolu).
- Hakka riayetkarlık, hak tanırlık, haklılık, doğruluk.
- Bk. tüze
- Haksızlıktan uzaklaşma, düzenli ve dengeli davranma, hakkaniyet.
adalet bakanı
- Law officer, Attorney General.
kapı
- Osmanlı Devleti'nde resmi görev yeri
- Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı.
- Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat
- Devlet dairesi.
- Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân
- Tavla oyununda iki pul üst üste getirilerek karşı oyuncunun o haneyi kullanmasına engel olunan yer.
- Gidere yol açan gereksinim.
- Ev gezmesi için gidilen yer.
- Door.
- Portal.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
adaletadalet bakanıadalet bakanlığıadalet buyruğuadalet dağıtımıadalet dağıtmakadalet divanıadalet emriadalet genelgesiadalet i mevkufeadaleadale ağrısıadale gılafıadale i kalbadale ile yapılankapısı açıkkapısı açık olmakkapısına kilit vurmakkapısını aşındırmakkapısını çalmakkapısızkapısız kalmakkapısız leventkapısalkapıkapı açmakkapı adresikapı ağasıkapı ağzı