adımını tek atmak ne demek?
- Tedbirli davranmak.
tedbirli
- Önceden hazırlıklı davranan, önlemini zamanında alan, müdebbir
- Hazırlıklı bir biçimde, önceden düşünerek
- Cautious.
- Prudent.
- Prudential.
- Well-advised.
- Wary.
- Careful.
- Precautionary.
- Advised.
adımını attırmamak
- Bir yere gitmesine engel olmak.
- 1) rahat davranmasını engellemek amacıyla sürekli olarak denetim altında bulundurmak; 2) bir yere girmesine engel olmak.
adımını geri almak
- Başladığı işten geri dönmek.
tek
- Eşi olmayan, biricik, yegâne
- Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri
- Bir kadeh içki.
- Önüne getirildiği cümleye istek ve özlem kavramı katar.
- Yalnızca.
- Hiç, hiçbir
- İki ile bölünemeyen (sayı).
- Sessiz, hareketsiz, uslu.
- Biricik, eşi olmayan.
- Koşma, seğirtme.
atmak
- Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak.
- Bir şeyi yere doğru bırakmak.
- Bir kimsenin ilişiğini kesmek.
- Koymak
- Rastgele bir kenara koymak.
- Uzatmak.
- Bir yerden başka bir yere taşımak.
- Sille, tokat vurmak.
- Discard.
- Scut ch.