acil durumda kullanılan ne demek?
- Donkey.
acil
- Bir vadeye bağlı
- Çok acele
- Geciktirilmesi mümkün olmayan
- Hemen yapılması gereken, evgin, müstacel
- İvedi, ivedili
- Aceleci. (Osmanlıca'da yazılışı: âcil)
- Sonraya bırakılmış
- American Council of Independent Laboratories.
- Urgent.
- Immediate.
acil acele olan
- Urgent
durum
- Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon
- Duruş biçimi, konum.
- Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri.
- İsim soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl.
- Bkz. hal.
- Bir ayaktopu kümesinde takımların aldıkları sonuçlara göre kazandıkları değerler. Uluslararası kurallara göre kazanan takım iki, yenişemeyen takımlar birer değer alırlar. Yenik takımlar ise değer alamazlar.
- State.
- Wheat with hard dark-colored kernels high in gluten and used for bread and pasta; grown especially in southern Russia, North Africa, and northern central North America.
- Condition.
- Situation.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
acilacil acele olanacil bir durumdaacil çıkışacil çıkış kapısı neredeacil durdurma çubuğuacil durdurma sistemiacil durumacil durum duruşuacil durum havaalanıaciaci çekaci istiridyeaci suaci verendurumdurum açısıdurum almakdurum analizidurum baladıduruduru açınıkduru denklemiduru sesdurualpdurdur bakayımdur bindur durakdur durak yok