acıtmak ne demek?

  1. Acı vermek.
  2. Ağrı, sızı ve yanma duyulmasına sebep olmak

    Bilmem neden, her iskarpin ayaklarımı acıtıyor.

    P. Safa
  3. (en)Hurt.
  4. (en)Cause pain.
  5. (en)Pain.
  6. (en)Bite.
  7. (en)Sting.
  8. (en)Gnaw.
  9. (en)Wring.
  10. (en)To hurt.
  11. (en)To pain.
  12. (en)To cause pain.
  13. (en)To make sth bitter.
  14. (en)To smart.
  15. (en)To do sb hurt.
  16. (en)To give sb pain.

acı

  1. Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı.
  2. Tadı bu nitelikte olan
  3. Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap
  4. Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem
  5. Koyu (renk)
  6. Keskin, hoşa gitmeyen, şiddetli
  7. Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, korkunç
  8. Kinin ve diğer bazı alkoloitlerle kafein gibi değişik maddelerin, suda seyreltilmiş çözeltilerinin oluşturduğu tat veya bu tadı veren saf veya karışık maddelerin duyusal özelliği.
  9. (en)Bitter.
  10. (en)Peppery.

acıtma

  1. Acıtmak işi.

acıtmadan

  1. (en)Painlessly, without pain or discomfort.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

acıtmaacıtmadanacıtmamakacıtanacıtıcıacıtışacıacı acıacı acı ağlamakacı acı bağırmakacı acı havlama
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın