absolutely continuous measure ne demek?
- Mutlak sürekli ölçüm
mutlak
- Salt
- Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık.
- Kesin olarak, kesinlikle, mutlaka.
- Bk. saltık
- Saltık, salt. ~ butlân: çürüklük (Nichtigkeit, nullité) (karş. nisbî butlân).
- Sade, saf, tam, karışımsız olan, absolüt.
- Salıverilmiş. Itlak olunmuş. Serbest.
- Peremptory.
- Positive.
- Sure.
absolutely
- Elbette, mutlaka
- Tamamen
- Kesinlikle, muhakkak
absolutely clear
- Tamamen açık; tam manasıyla anlaşıldı
continuous
- Zincirleme
- Fasılasız
- Kesintisiz
- Aralıksız
- Devamlı, sürekli
- Devam eden
measure
- Ölçmek
- Ölçü, miktar
- Ölçüsünü almak
- Ölçek
- Her hangi bir ölçü sistemi
- Ölçüm, ölçme
- Derece, mertebe, hudut, had
- Şiir vezni
- Tedbir, yol
- Ölçmek, tartmak, kıymet biçmek
Türetilmiş Kelimeler (bis)
absolutelyabsolutely clearabsolutely convergent infinite productabsolutely everythingabsolutely free of chargeabsolutely integrable functionabsolutely mutlakaabsolutely necessaryabsolutely normalabsolutely notabsoluteabsolute abundanceabsolute acceptanceabsolute accommodationabsolute addresscontinuouscontinuous actioncontinuous annealingcontinuous auditcontinuous beamcontinuous bellyachingcontinuous bleachingcontinuous brakecontinuous braking systemcontinuous budgetcontinuoslycontinuablecontinualcontinual offencecontinuallycontinuance