abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz ne demek?
- Bir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan bıkmaz.
abdal
- Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri.
- Anadolu'da yaşayan oymaklardan bazısı.
- Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse.
- Gezgin derviş.
- Genel olarak gezginci dervişlere verilen ad.
- Anadolu'da göçebe bir halkın adı.
- Afganistan'da bir Türk boyunun adı.
- Yetmiş ermişe verilen ad.
- Br şeye akıl yormak istemeyen, tevekkülcü, kalendermeşrep.
- Tarikat mensubu, dünya nimetlerinden elini eteğini çekmiş kimse.
abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır
- Görmemiş kişi, rastlantı sonucu layık olmadığı bir duruma kavuşursa bu durum kendisinin hakkıymış gibi aptalca böbürlenir.
çocuk
- Küçük yaştaki oğlan veya kız
- Soy bakımından oğul veya kız, evlat
- Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız, uşak
- Genç erkek.
- Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi.
- Büyüklere yakışmayacak biçimde düşüncesizce davranan kimse.
- Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.
- Bebeklik çağı ile erginlik çağı arasındaki gelişme döneminde bulunan insan.
- Nipper.
- Bairn.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
abdalabdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanırabdal tekkede, hacı mekkede bulunurabdala kar yağıyor demişler, titremeye hazırım demişabdala malum olurabdalın dostluğu köy görününceye kadarabdalın karnı doyunca gözü pabucundadırabdalın yağı çok olursa gh borusuna çalar, gh gerisineabdallaabdallıkabdabsabdabd gezgin satıcıabd kanada serbest ticaret anlaşmasıabd meyvalı dondurmaabd otomobildüğündüğün alayıdüğün aşıyla dost ağırlanmazdüğün bayram etmekdüğün çiçeği