çocuk ne demek?
- Küçük yaştaki oğlan veya kız
Çocuğun bir sütninesi vardı.
R. H. Karay - Soy bakımından oğul veya kız, evlat
Anası olacak bir kadın çocuğu omuzundan yakalamış.
B. R. Eyuboğlu - Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız, uşak
Çocuk köşeyi dönerken ana arkasından su içmeye gitti.
B. R. Eyuboğlu - Genç erkek.
- Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi.
- Büyüklere yakışmayacak biçimde düşüncesizce davranan kimse.
- Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.
- Bebeklik çağı ile erginlik çağı arasındaki gelişme döneminde bulunan insan.
- Nipper.
- Bairn.
- Infant.
- Junior.
- Infantile.
- Child.
- Youngster.
- Baby.
- Brat.
- Chit.
- Juvenile.
- Mite.
- Moppet.
- Seed.
- Paed-.
- Chap.
- Kiddie kiddy.
- Scion.
çocuk aldırmak
- Kürtaj olmak. (kadın) karnındaki dölütü hekime ameliyatla aldırmak.
- To have one's child aborted, to have an abortion, to abort.
çocuk alfabesi
- Hornbook.