abdal ne demek?
Kökeni: Arapça
- Safeviler devrinde İran'da yaşayan Türk oymaklarından biri.
- Br şeye akıl yormak istemeyen, tevekkülcü, kalendermeşrep.
- Tarikat mensubu, dünya nimetlerinden elini eteğini çekmiş kimse.
- Anadolu'da yaşayan oymaklardan bazısı.
- Genel olarak gezginci dervişlere verilen ad.
- Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse.
- Anadolu'da göçebe bir halkın adı.
- Afganistan'da bir Türk boyunun adı.
- Üstü başı perişan kimse.
- Yetmiş ermişe verilen ad.
- Gezgin derviş.
- Temiz kalpli.
- Hile bilmez.
- Bektaşi.
- Derviş.
- Safdil, ahmak, bön.
- Religious devotee or dervish in Persia.
abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır
- Görmemiş kişi, rastlantı sonucu layık olmadığı bir duruma kavuşursa bu durum kendisinin hakkıymış gibi aptalca böbürlenir.
abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz
- Bir kimse sevdiği işi sürekli olarak yapmaktan bıkmaz.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanırabdal düğünden, çocuk oyundan usanmazabdal tekkede, hacı mekkede bulunurabdala kar yağıyor demişler, titremeye hazırım demişabdala malum olurabdalın dostluğu köy görününceye kadarabdalın karnı doyunca gözü pabucundadırabdalın yağı çok olursa gh borusuna çalar, gh gerisineabdallaabdallıkabdabsabdabd gezgin satıcıabd kanada serbest ticaret anlaşmasıabd meyvalı dondurmaabd otomobil