ağırbaşlı ne demek?
- Davranışları ölçülü, olgun (kimse), vakur, ciddi, hoppa karşıtı
Ahmet Naci, ağırbaşlı, çalışkan ve haluk bir gençti.
R. N. GüntekinÖn sıraları süsleyen ağırbaşlı sınıf birincileri hemen işe koyulmuşlardı.
R. N. Güntekin - Değeri çok olan, ağır
Taşralarda ağırbaşlı kitaplar okumaya kalkışan öğrencileri, arkadaşları sarakaya alır.
S. Birsel - Gösterişli
- Davranışlarında aşırılı bulunmayan.
- Ciddi.
- Serious.
- Dignified.
- Austere.
- Calm.
- Demure.
- Earnest.
- Graceful.
- Grand.
- Imperturbable.
- Matronly.
- Only.
- Sedate.
- Sober.
- Sober-minded.
- Solemn.
- Staid.
- Sage.
- Bland.
- Decorous.
- Grave.
- Sober vakur.
- Ciddi.
- Reserved.
- Sacred.
ağırbaşlık
- Sobriety.
ağırbaşlılık
- Ağırbaşlı olma durumu, vakar, ciddilik, ciddiyet
- Sedateness.
- Earnestness.
- Reservedness.
- Soberness.
- Equanimity.
- Levelheadedness.
- Poise.
- Solemnity.